Ticaret ve borçlanma ilişkisi içerisine giren bireyler ve kurumlar, yükümlülüklerini yerine getirmedikleri zamanlarda olayın hukuki boyutları da gün yüzüne çıkacaktır. Bu yüzden de bu ilişkiyi onaylamadan önce, belirli terimlerin literatürdeki anlamlarını bilmek önemlidir. Bir para verme işlemine konu olan alacaklı, verdiği paranın kullanım hakkı süresi boyunca belirli bir karşılık isteyecektir. Aslında faiz olan bu karşılık, paranın kullanma tazminatı olarak da ticari literatürde sıklıkla kullanılmaktadır. Burada işleme konu olan taraflar, genelde faizlerin oranını ve ödeme şeklini kendi aralarında oluşturdukları sözleşmelerde belirlerler. Sonrasında ise gerekli sözleşme, anlaşmazlık durumunda mahkemelere teslim edilir. Faiz ödenmesi belirlenmemiş sözleşmelerde faiz oranının belirlenmesini sağlayan yetkili kurumlar ise mahkemeler olmaktadır.
Temerrüt Faizi ve Kanuni Yönü
Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunun hükümlerinin Temerrüt faizi ile ilgili kısımlarında, faiz ve faiz ile ilgili birçok farklı madde ve alt başlık bulunmaktadır. Anapara ve faiz olarak ayrılan sistemde, genellikle anapara faizleri borcun gecikmesinden önce tarafların anlaştığı bir faiz oranını lanse etmektedir. Bu faiz ise tamamen borç ilişkilerinden kaynaklanır ve burada kredili ve taksitli alışverişler söz konusu olur. Temerrüt faizi uygulamasında ise faizden faiz kazancı elde edilmesi durumu ortaya çıkacaktır. Anapara üzerinden hesaplanan faizle birlikte tüm miktar anapara sayılacak ve yeniden bir faiz işlemine konu olacaktır. Böylece toplam bedel, borçlu tarafından ödenmek zorunda olunan miktarı ifade edecektir.
Temerrüt Faizinin Uygulanması
İki taraf arasında imzalanan ticari veya borç ilişkileri sözleşmelerinde, genelde sözleşmeye uymayan tarafların katlanacakları şartlar belirlenmektedir. Yükümlülüğün yerine getirilmediği durumlarda, elbette ortada hukuki durumlar söz konusu olacaktır. Borçlular gereken vadelerde borçlarını ödemedikleri zaman, artık sadece sözleşmeden dolayı meydana gelen faizlerden söz konusu etmek, hukuki açıdan da yetersiz olacaktır. Artık kanuni bir desteği olan Temerrüt faizinin uygulanması da buradan gelmektedir. Özellikle faiz kararlaştırılmadığı durumlarda ise resmi kurumlar ve kanunlar tarafından belirlenen oranlar kullanılacak ve sözleşmelerde geçerli olacaktır. Bu sayede karşılıklı tarafların arasında ciddi bir oranda haksızlık olmayacak ve anlaşmama durumunda yine mahkemeler görevli olacaktır.